İnsan sevdiğini, sevmenin en yüksek noktasındayken yitirdiğinde çektiği acıyı yüceltiyor,salt sevebilmiş olmayı bile mutluluğa,sevince çeviriyordu sonradan. Yarım kalmış aşklar o noktada çürümeden,bozulmadan,mumyalanmış olarak sonsuza kadar korunmuş oluyordu. Böyle bir aşkın anısı kendisinden daha büyük ve kutsaldı kuşkusuz.
**
Cesur ve kırılgan biri için yalnızlık kendine sadakatin bir başka biçimi ve biraz hüzünlü de olsa daha dayanıklı bir şeydi.
**
Geçip giden sevgilidir. Ama aşk peri masalı gibi zamanın içinde bir yerlerde durur ve hep seni bekler. Masalın iyi ya da kötü bitmesi önemli değildir. Masal masaldır.
**
Erkekler pek seviyorlardı gözü açılmadık bir kızdan kendilerine uygun bir kadın yaratmayı. Ama çoğu kez başaramıyorlardı bunu. Kumandayı ele alayım derken teslim olmak zorunda kalıyorlardı.
**
Rüyalar çoğu zaman gerçekten daha gerçektirler çünkü. İnsanın en karmaşık, en dokunulmamış eğilim, arzu ve kaygılarını ortaya koyarlardı; bozulup eğrilmemiş, törpülenip yavanlaşmamış derin içselliğini. Kalıpların, yasakların içinde kenetlenen, bastırılan duyguların, denetim ortadan kalktığında sere serpe ortaya dökülen gündelik tutanaklarıydı onlar.
Your reaction